Futbol dünyanın en basit oyunudur.
11 kişiyle oynanır.
Arkadaşından topu almak için boşa kaçacak topla buluşunca da boştaki arkadaşına atacaksın.
Bu kadar…
Bu dediklerimi yapabilmek için karşılaşma öncesinde iyi çalışacak ve güçlü olacaksın.
Sahada yardımlaşacak, laubalilik yapmayacaksın.
Bunlar yapmak yerine artistik düşüncelere saplanır, rakibine bacak arası atmaya çalışırsan en azından rakibini sinirlendirirsin.
Bütün bunları yazdıktan sonra 19 Mayıs Stadı’nın elektrik kesintisi ve karşılaşmanın tehirine gelelim.
Samsunspor ilk 11 dakikası oynandıktan sonra elektrik sisteminin azizliğine uğrayan karşılaşmaya çok iyi başlamıştı.
11’ dakikadan sonrasına ise iyi başlayamadı.
Ne birinci, ne ikinci ne de üçüncü bölgede bir varlık gösteremedi.
Haliyle de sahada daha diri ve gol için oynanan takım olarak görünen Denizlispor oldu.
Samsunspor’da organize, konsantrasyon ve yardımlaşma eksikti.
Rakipten çok zor olarak kazanılan toplar çok çabuk ve güçsüzlük nedeniyle kaybedildi.
İlk yarının özeti buydu.
Gelelim ikinci yarıya.
Biz geldik de Samsunspor yine gelemedi.
İlk yarıda, 39 dakikalık bölümde rakip kaleye bir tek şut çekemeyen Samsunspor umudunu ikinci yarıya bıraktı.
Oyunu da rakip sahaya yıktı, ancak üçüncü bölgede yine başarılı olamadı.
Kırmızı Beyazlı ekip, rakip kaleye ilk şutunu Erdem ile 61’ dakikada atabildi, o da çerçeveyi bulmadı.
Samsunspor 80. dakikada Defanstan Canberk’i çıkardı yerine stoper Lokman’ı aldı ve ileri ucun ortasına gönderdi.
Ve goller bu değişiklikten sonra geldi.
Sakın ola ki bu dönüşün adına “Muhteşem” demesin kimse.
Çünkü ekmek unundan baklava olmaz, olsa da tat vermez…